Tarik Cyril Amar – Kaybedilmiş Bir Kumara Hizmet Etmek

30 Mart 2024 Çeviren: S. Erdem Türközü Ukrayna ordusu sadece Rusya’ya karşı değil aynı zamanda kumar bağımlılığı salgınına karşı da mücadeleyi kaybediyor. Ukrayna şu anda feci bir yenilginin eşiğinde. Sahada, Rusya’nın son dönemdeki ilerleyişi -özellikle de hayatî önemi haiz Avdeyevka Kenti’nin (aslında kalesinin) düşmesinden bu yana- (henüz) hızlıymış gibi görünmese de istikrarlı ve son derece... Continue Reading →

Tarik Cyril Amar – Ahlaka Veda

26 Mart 2024 Çeviren: S. Erdem Türközü Batı’nın Moskova’daki terör saldırısına verdiği tepkinin büyük bir kısmı, küskün bir önyargıyı ve temel merhamet ve adalete dair utanç verici bir başarısızlığı ele verir. Sadece birkaç gün önce [22 Mart 2024] Rusya’da yakın tarihin en kötü terör saldırılarından biri meydana geldi. Failler, sistematik bir biçimde ve soğukkanlılıkla katledebildikleri... Continue Reading →

Costas Lapavitsas[1] – Dünya Savaşına Doğru Sürükleniyoruz

1 Nisan 2024 Çeviren: S. Erdem Türközü İkinci Dünya Savaşı sonrası yıllardan farklı olarak ve Lenin’in zamanına benzer şekilde, ortaya çıkan hegemonya mücadelesi ideolojik bir içerikten yoksundur ve tamamen kapitalist iktisadî çıkarlar tarafından yönlendirilir. Büyük Güçlerin Hegemonya Mücadelesi Dünya savaşını tehdit eden eşi benzeri görülmemiş askeri gerilimlerin yaşandığı bir çağda yaşıyoruz. 2022’den bu yana iki... Continue Reading →

1990'ların başında Mısır'dayken, ailemde çok az kadının, hatta neredeyse sıfır kadının, saçlarını örttüğünü hatırlıyorum. Erkeklerin görünüşü çoğunlukla dönemin klişe muhafazakâr Arap erkek tarzındaydı: tıraşlı sakal, kocaman bıyık, geniş, daima kareli gömlek ve pileli pantolon giyen, iç mekanlarda güneş gözlüğü takan vs. Yerleşik modern Arap kültürüydü: çoğunlukla seküler, geleneksel ölçüde dindar ve orta derecede muhafazakâr. Aile... Continue Reading →

Arundhati Roy* – Bir daha asla

10 Mart 2024 Çeviri: Serap Güneş Bu şeytani serum sanki hiç yok olmamış ve şimdi sadece yeniden dolaşıma sokuluyormuş gibi. O güçlü slogan "Bir Daha Asla"dan "Asla" çıkarıldı. Ve geriye sadece "Bir Daha" kaldı. Batı dünyasının en zengin, en güçlü ülkeleri; kendilerini modern dünyanın demokrasi ve insan haklarına bağlılık ateşinin koruyucusu olarak görenler, İsrail'in Gazze'deki... Continue Reading →

Susan Neiman* – Hakiki Sol Uyanık [Woke**] Değildir

İlericiler köklerini unuttu 18 Mart 2023 Çeviren: S. Erdem Türközü Muazzam blues yorumcusu Lead Belly’nin, hiç işlemedikleri tecavüz suçundan idam edilmeleri ancak yıllar süren uluslararası protestolar ve ABD Komünist Partisi sayesinde engellenen dokuz siyahi gence ithaf ettiği “Scottsboro Boys” şarkısında “stay woke” [“uyanık kal”] ifadesini kullanmasının üzerinden 85 yıl geçti. Adaletsizliğe karşı hayatta kalmak -bunun... Continue Reading →

Michael Hudson[1] – Bronz Çağında Borcun Affedilmesi

İster ticaret ister tarım alanında olsun, geçerli ilke, borçluların “tanrının işlerinden” sorumlu tutularak iktisadî özgürlüklerini kaybetmemeleriydi. 10 Mart 2024 Çeviren: S. Erdem Türközü İÖ üçüncü binyılda faiz getiren ticari ve tarımsal borçlar uygarlığın iktisadi yapısına dahil edilmeye başlandığında, buna köleleri özgürleştiren ve borçlulara alacaklıların el koyduğu ürün ve topraklar üzerindeki haklarını iade eden yeni bir... Continue Reading →

Julie Bindel – Porno pedofilleri nasıl besler?

Çocuk cinsel istismarı internette normalleşti 29 Kasım 2023   Çeviren: S. Erdem Türközü Gördüklerinizin ne istediğinizi etkilemediğini düşünmek saflıktır. (Getty Images aracılığıyla TORU YAMANAKA/AFP)  Michael Sheath, “Anaakım, serbestçe erişilebilen porno, erkeklere bir adım daha ileri gitme izni verir. Çocukların cinsel istismarını normalleştiren şey de budur,” ifade etti. Çocuk koruma konusunda uzman olan Sheath, anaakım pornografi başlıklarını... Continue Reading →

Hiçbir soykırım feminist değildir, hepimiz aynı barikatın ardında değiliz

Yıkılan evlerimizin enkazı üzerinde selfie çeken İsrailli kadın askerler size aksini söylemeye çalışsa da hiçbir soykırım feminist değildir. Hepimiz aynı barikatın ardında değiliz: soykırım için rıza üretmeyi seçenler, ister doğrudan bomba yapsınlar ister bombalar atılmasını sağlayan politikalar üretsinler, feminist, sömürge karşıtı mücadelemize ait değiller; feminizmleri, egemen sınıfın bir uzantısından ibaret ve onlarla ortak çıkarlarının emrinde.
... Continue Reading →

Greg Grandin – Arno Mayer Bize Ortodoks Olmayan Bir Marxizm Bırakarak Yaşamını Yitirdi

27 Aralık 2023 Çeivren: S. Erdem Türközü 2023 yılının Aralık ayında, 97 yaşında yaşamını yitiren tarihçi Arno Mayer, yapıtlarını ideolojiye, tutkuya ve tarihin açık uçluluğuna ihtimamla canlandırılmış bir Marxizmle demledi. Arno Mayer Paris, Fransa’da, 25 Şubat 2002. (Frederic Souloy / Gamma-Rapho via Getty Images) Tarihçi Arno Mayer doksan yedi yaşında huzur içinde hayata gözlerini yumdu.... Continue Reading →

Terry Eagleton – Madenciler Yeni İşçi Sınıfını Nasıl Yarattı

Hizmet sektörü de sınai sektörü kadar kirli 5 Mart 2024    Çeviren: S. Erdem Türközü 1984 yılında bir elektrik santralinde grev gözcülüğü yapan bazı madencilere yardım ederken bir polis memuru bacağıma acımasızca tekme attı. Sanırım sadece işini yapıyordu. Birkaç gün sonra Eton’da altıncı sınıflara sosyalizm hakkında konuşmam gerekiyordu; ihtida etmemişlere [non–converted] vaaz vermeye inanan biri olarak... Continue Reading →

Marco Carnelos[1] – Batı’nın Küresel Hâkimiyetinin Son Çırpınışları

4 Mart 2024 Çeviren: S. Erdem Türközü Batı’nın jeopolitik siyasası –“dostlarım için her şey; düşmanlarım için hukuk”- seçkinlerin iç uyumunu sürdürmesi için gerekli olabilirse de dost ya da düşman söylemi, Batı’nın artık lider olmadığı bir dünyada tehlikeli olacaktır. Batı siyasi düşüncesinin ayırt edici özelliği, Batı zulmettiğinde ya da müttefiklerinin zulmetmesine göz yumduğunda, bunu meşrulaştırma ve... Continue Reading →

Branko Milanović – Sodom ve Gomorra

28 Ocak 2024 Çeviren: S. Erdem Türközü Le hasard [baht] kaprisli bir ustadır. Yakın zamanda Çin’e seyahatim sırasında, orada Çin’de basılmış ve Çin hakkında kitaplar okuyacağımı biliyordum. Bu yüzden hiçbirini yanıma almadım. Oraya götürdüğüm tek kitap, Çin’le hiçbir ilgisi olmayan bir kitaptı: Proust’un Yakalanan Zaman’ı [Le temps retrouvé] Bu kitabı üçüncü kez okuyuşumdu: önce kitapta... Continue Reading →

Branko Milanović – “Yanılma” Özgürlüğü: Demokrasinin Tek Hakiki Avantajı

Liberal proje neden başarısız olacak? 18 Şubat 2024 Çeviren: S. Erdem Türközü Birkaç şey bir araya geldi. Bir arkadaşım N. S. Lyons'un bu yazısını[1] bana gönderdi. Ardından, bu yazıdan bağımsız olarak Twitter'da yapılan kısa bir sohbet, günümüz gençlerinin neredeyse tüm bilgilerini sosyal medyadan aldıklarını, yaşlılarınsa (geçmişte olduğu gibi) televizyona güvendiklerini gösteren istatistikler üzerineydi. Ve son... Continue Reading →

Branko Milanović – Sevdiğim tüm gazetelere: Yazılı basının gerileyişi ve düşüşü

2 Şubat 2024 Çeviren: S. Erdem Türközü (Basılı) gazetelere âşık olageldim. Eskiden “basılı” yazmak zorunda değildiniz. Başka gazeteler yoktu. “Basılı” yazmak gereksizdi; ve anlaşılmazdı. Ama şimdi her şey farklı. Bugün, yaşlı insanlar olarak kendi aramızda sohbet ederken New York metrosunda artık kimsenin basılı gazete okumadığını gözlemledik. İnsanlar podcast dinliyor, akıllı telefonlarına bakıyor, kitap okuyor (evet,... Continue Reading →

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Yukarı ↑