Tom Hodgkinson – Sessiz İş Bırakma

Z Kuşağı, ücretli köleliğin cezalandırıcı gerçekliğine uyanıyor 17 Ağustos 2022 Çeviren: S. Erdem Türközü Doksanlarda, çalışma sözlüğüne yeni bir sözcük sızdı. İşinizde iyi olmak artık yeterli değildi. Artık her ne olursa olsun bu konuda tutkulu olmak zorundaydınız. Gayrimenkul konusunda tutkulu. Reklam satışları konusunda tutkulu. Araba sigortası konusunda tutkulu. Hİ konusunda tutkulu. Bu bazı saçma durumlara… Continue Reading →

Sermaye ve Bakım Arasındaki Çelişkiler – Nancy Fraser

Bakım krizi şu anda kamuoyu tartışmalarında büyük bir gündem.1 Sıklıkla “zaman yoksulluğu,” “aile-iş dengesi” ve “toplumsal tükenme” fikirleriyle bağlantılı olarak, bir dizi kilit önemdeki toplumsal kabiliyeti şu anda sıkıştırmakta olan, sayısız yönden gelen basınçlara atfen kullanılmakta bu “bakım krizi” kavramı. Bu toplumsal kabiliyetler, doğum ve çocuk yetiştirme, arkadaşlara ve aile üyelerine bakma, evi ve daha… Continue Reading →

No Logo 20 yaşında: Hayatımızın toptan markalaşmasına karşı verdiğimiz savaşı kayıp mı ettik?

Naomi Klein ile söyleşen Dan Hancox Orijinali Görüntüle Bazı siyasi kitaplar, zamanın ruhunu o kadar kesin bir şekilde yakalar ki, sayfa ile gerçek dünya arasındaki çizgiyi bulanıklaştırır ve betimledikleri değişimlerin parçası haline gelirler. Mücadele tarihinde dönüm noktası olan “Seattle sokak savaşları,” Naomi Klein’ın ilk çıkış kitabı olan No Logo’nun yayınlanmasından sadece günler önce, 30 Kasım… Continue Reading →

Büyük Covid sınıf savaşı – Alex Gutentag

Başı sonu belli olmayan kapanmalar daha önce küresel ölçekte bir hastalık kontrol yöntemi olarak kullanılmamıştı. Kapanmalar kemer sıkma döngüsünü hızlandırdı ve sürekli kriz kehaneti yarattı.  19 Ocak 2020’de Washington eyaleti ABD’deki ilk koronavirüs vakasını bildirdi. Mart ayı sonunda 245 milyon Amerikalı, “eğriyi düzleştirmek” için evde kalma kısıtlamaları altındaydı. Ana akım haberler, katlamalı artış grafikleri, tıbbi… Continue Reading →

Branko Milanović – “Kapitalizmin krizi” Avrupalıların sandığı gibi değil

Gig ekonomisinde, eskiden parasallaştırılmamış hizmetlerin hem tedarikçisi hem de alıcısı oluruz. Çeviren: S. Erdem Türközü Batı’da ücretlerin daha yüksek olması gerek diye kapitalizmin işe yaramadığını düşünebilirsiniz. Ama gerçekte, kapitalizmin pençesi mengene gibi sağlam. Olgular kapitalizmin krizde olmadığını gösteriyor. Hem coğrafi kapsam bakımından hem de tamamen yeni pazarlar yaratmış olması ve tarihsel olarak hiçbir zaman alışveriş… Continue Reading →

Küçülme: küresel refah uçurumunu ortadan kaldırmak – Riccardo Mastini

Bugün 4,3 milyar insan – dünya nüfusunun yüzde 60’tan fazlası – yoksulluk içinde yaşıyor, günde 5 dolardan daha azla (küresel Güney’deki tüm ulusal yoksulluk sınırlarının ortalaması) geçinmeye çalışıyor. Bunun yarısının yeterli gıdaya erişimi yok ve bu sayılar son birkaç on yıldır düzenli olarak artmakta. Antropoloji profesörü ve küresel kalkınma uzmanı olan Jason Hickel, BM ve… Continue Reading →

Silvia Federici ile söyleşi: Yeniden üretim krizi ve yeni “yasadışı” proletaryanın doğuşu – Francesca Coin

70’lerde, fabrikalardaki birikim sürecinin kadınların bedeninde başladığına işaret ederek ev işini ilk eleştirenlerden biri olmuştunuz. Sonraki yıllarda ne değişti? Ücretsiz emek patlama yaşadı. O zamanlar özel olarak ev işi diye gördüğümüz şey artık tüm topluma nüfuz etmiş durumda. Aslında, kapitalizmin tarihine bakarsak, karşılığı ödenmeyen emeğin çok yaygın olduğunu görürüz. Köleliği, yeniden üretim emeğini, yarı kölelik… Continue Reading →

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Yukarı ↑